İçeriğe geç

Çelik su ile kararır mı ?

Çelik Su ile Kararır mı?

Kayseri’nin sert rüzgarları ve toprak kokusu arasında, bazen öyle anlar oluyor ki insanın kafasında bir soru beliriyor ve o soru tüm ruhunu sarhoş ediyor. “Çelik su ile kararır mı?” diye düşünürken, başıma gelen bir olay aklıma geldi. Belki de bir çeliğin kararması kadar, insanların da kararması bir şekilde birbirine benziyor. Duygusal bir kararma… İçsel bir kararış. Bunu anlayabilmek için birkaç yıl öncesine gitmek gerek.

Bir Gün Başladı, Ama…

O gün Kayseri’nin caddelerinde yalnızdım. Gökyüzü griydi, ne yağmur yağıyor, ne de güneş vardı. Yalnız olduğumda düşüncelerim yoğunlaşır, sanki her şeyin ağırlığı omuzlarıma binermiş gibi hissederim. Yavaşça yürürken, karşıma eski bir çelik kapı çıktı. Hemen önünde duran su birikintisine göz attım. Suyun yüzeyinde, çeliğin yansıması vardı. Düşüncelerim bir anda oraya kaydı: Çelik su ile kararır mı?

Bir yanda bu soruyu sormak bana garip geliyordu, ama öte yandan insanın böyle anlarda kafasında beliren soruların, içinde kaybolduğumuz duygularla bir ilgisi olduğunu düşünürüm. O çelik kapı, dışarıya yansıyan sertliği ve soğukluğu ile bana içimdeki donmuş duyguları hatırlatıyordu. Yani, belki de çelik suyla kararmaz ama insanlar, kalbinin derinliklerinde kararma sürecini yaşamadan yaşamak zorunda kalıyorlar.

Gecenin Sessizliğinde

Eve dönerken, içimdeki bu soruyu susturamadım. “Çelik su ile kararır mı?” sorusu, bir şekilde içimdeki bir boşluğa doğru çekiliyordu. O gün, eski bir arkadaşım bana bir mesaj atmıştı: “Bizi gerçekten birbirimize bağlayan neydi?” diye. İşte, o an düşündüm. Çelik ve su birbirine kaynaşmaz, ama insanlar kaynaşabilir, değil mi? Yoksa biz gerçekten birbirimize kaynamıyor muyuz?

Düşüncelerim, akşamın karanlığına teslim olmuştu. Yaşadığım bir ilişki vardı, tam o anda bitmişti. O eski arkadaşım, hayatımda zaman kaybı gibi gelmeye başlamıştı. Birlikte geçirdiğimiz zaman boyunca, ne kadar birbirimize dokunamadığımızı fark etmiştim. Sadece birbirimizi izliyorduk. Hiçbir şeyi değiştirmeden, her şey olduğu gibi kalıyordu. Belki de çelik, suya dokunmadan kararır. Tıpkı bizlerin bir şeyleri değiştirmeden, öylesine kalıp birbirimizden uzaklaşmamız gibi.

Bir Hatıra: İntikam Gibi

Bir akşam, hala o eski ilişkiyi düşünüp, ağlarken, çelik bir bıçak görmüştüm. O an, bir hata yapmıştım. Hırsla, acıyla, kalbimdeki tüm kırgınlıklarla, bıçağı tutup yere vurmuştum. Çeliğin sertliği, benim öfkem gibi sertti. Birkaç dakika sonra, bıçağın üzerinde su vardı. Birden sormak istedim, “Çelik su ile kararır mı?” diye. Suyun soğukluğu çeliğin üzerinde dururken, aklıma geldi; belki de kararmaz. Ama içimdeki öfkenin, beni de kararttığını fark ettim.

Bu düşünce, bana hayatın ne kadar acımasız olduğunu hatırlattı. Bazen, insanlar yaşadıkları duygusal kararmayla baş başa kalır. O çelik bıçak gibi bir şey, ne kadar sert ve soğuk görünse de, üzerine bir damla su bile düştüğünde değişir. Bazen, en güçlü görünen insanlar bile, bir parça suyla yumuşar ve içlerindeki acıyı dışarıya dökerler.

Yaşamın Gerçekliği

Kayseri’de bir sokakta yürürken, gördüğüm bir çelik kapı, her şeyin anlamını bir anda değiştirdi. Çelik su ile kararır mı sorusu, sadece fiziksel değil, ruhsal bir soruydu. Çünkü bir insanın kararması, çoğu zaman dışarıdan görünmeyen bir şeydir. O çelik bıçaklar, soğuk, sert ve acımasızdır. Ama bir damla su, onları bile değiştirir.

Bu olaydan sonra, ilişkilerimi ve duygularımı daha dikkatli gözlemeye başladım. İnsanlar, bazen bir şeylerin üzerine düşünmeden hareket eder. Hata yaparlar, suyun altında gizlenen duyguları fark etmezler. Ama su, zamanla her şeyi düzeltir, yavaşça akıp gider ve kararmış olan her şey yeniden görünür olur.

Bir çelik parçası suyla kararmaz belki, ama bir insan, ne kadar güçlü olursa olsun, içindeki kırıklıklarla, kaybolmuş duygularıyla zamanla kararır. Ve işte, hayatı değiştiren anlar da tam bu noktada başlar: Yavaşça kararır, ama bir gün, suyun etkisiyle tekrar açılır.

Sonuç

“Çelik su ile kararır mı?” sorusu, sadece bir fiziksel sorudan çok daha fazlasıydı. Bir ilişkiyi, bir dostluğu, bir duyguyu temsil ediyordu. Dışarıdan bakıldığında güçlü gibi görünen şeyler, bazen sadece suyla birleşip değişir. Herkesin bir kırılma noktası vardır ve o noktada, bazen hayat, suyun gücüyle bir şeyleri yumuşatır.

Kayseri’nin sert rüzgarı içinde, ben hala o çelik bıçak gibi keskin duyguları taşıyan biriyim. Ama her geçen gün, bir damla suyun, her şeyi değiştirebileceğini öğreniyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet